Melike AL


SEÇİME YAKLAŞIRKEN..

SEÇİME YAKLAŞIRKEN..


Seçimler yaklaşırken Bir yanda 21 yıldır devam bir iktidar, diğer yanda 21 yıldır ilk defa iktidarın değişebileceğini bu kadar kuvvetli şekilde gösteren anketler var.

Toplumda ise bir yanda değişim umudu, diğer yanda ise "ülkede ne olursa olsun yine aynı parti ya da kişiye oy vereceğini" söyleyen yüzde 30'luk bir kemik seçmen. Ve endişe ..

Yalnızca iktidarın değişeceğinden ya da değişmeyeceğinden duyulan bir endişe değil bu.

Zira, Sur'da, Suruç'ta, Ankara'da kaybedilenleri hafızasında tutmaya devam eden bir toplum için "14 Mayıs'a kadar bir gerginlik çıkar mı" sorusu da akıllara gelmeyecek bir soru değil.

Cumhurbaşkanı adayları, kurulan ittifaklar, dağılıp toplanan masalar gündemleri bir kenarda dursun, toplumun alışık olmaması gerekirken "alışık olduğu" seçim gerginlikleri ufak ufak kendini göstermeye başladı.

5 Nisan'da gerçekleşen İYİ Parti Grup toplantısında yere saçılan mermiler, bunun en son işaretiydi.

Meral Akşener'in grup toplantısı sırasında kürsüye getirdiği mermilerin çıkış noktası 31 Mart'ta İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın camını delip geçen kurşunlardı.

İstanbul Valiliği, bölgedeki bir inşaat bekçisinin hırsız kovalarken ateşlediği silahtan çıkan kurşunların İl Başkanlığı'na da isabet ettiğini söylerken, Akşener, bunun bir gözdağı olduğu kanısında.

Zira bu olaydan bir süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Akşener'e yönelik, "Biz bir şey yapıyoruz dersek biz bunu yaparız Meral Hanım. Bizim adımıza dikkat et. Benim adım Tayyip, soyadım da Erdoğan. Erdoğan'a da dikkat et. Tayyip ismine de dikkat et. Konuşurken buna göre konuş" ifadelerini kullanmıştı.

31 Mart olayının ardından ise Akşener, "Tehditlerini vazife bilerek üzerimize gelen kurşunları çek; eğer geleceksen, sen gel!" sözleriyle seslenmişti. İktidar kanadı Akşener'in "özür dilemesi" gerektiğini savunurken, İYİ Parti lideri Akşener, 5 Nisan'daki grup toplantısında "Bunca engeli aştıktan sonra, şimdi bize bu mu dur diyecek?" diyerek elindeki mermileri gösterdi.

"Seçim öncesi tehditler", CHP'nin de bir süredir gündeminde ve çoğunlukla hedeflerinde kendilerine "Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi" diyen SADAT var.

Kendilerini "savunma alanında danışmanlık ve askeri eğitim veren şirket" olarak tanımlayan SADAT için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "terörist yetiştiren bir kuruluş" ifadelerini kullanmış ve "Türkiye asla paramiliter kuruluşlara teslim edilmeyecektir. Seçim güvenliği önemlidir" demişti.

Sadat bilindiği gibi AKP Başa geldikten sonra kulmuş tu ve ve buruluşun asıl amacının ne olduğu hala anlaşılamadı. Söylenilen sözler ve içerik aslında birbirinden çok farklı. Öyle görülüyor ki Seçime yaklaştığımız bu günlerde ortam partiler için çok gergin bir ortamda geçecek.