Bekir EROĞLU


MUSKA

MUSKA


Efendim hikâye bu ya;
Sivaslı bir Bektaşi dedesi muska yazmada nam salmıştır. 
Bir ağanın çoban köpeği hastalanır. 
Ağa çobana der ki:
-- "Dedeye git. 
Selamımı söyle. 
Bizim ite bi mısga yazsın."
*
Çoban bir koç seçer sürüden. Alır götürür dedeye. Selamını tebliğ eder ağanın. Vaziyeti anlatır.

Dede bir çobana bakar, bir koça...
-- "Peki", der. Bir muska yazıp verir çobana. Çoban muskayı alıp döner sürüsünün başına. Muskayı da köpeğin boynuna asar. Birkaç gün sonra köpek iyileşir. Duyulur bu. Derler ki:
-- "Yav, dede ite mısga yazmış...
İte mısga yazılır mı heç?"
*
Söylenti Kadı’nın kulağına gider. Kadı, dedenin derdest huzura getirilmesini buyurur. 
Alıp getirirler dedeyi. 
Kadı kükrer:
-- "Bre kendini bilmez densiz. Bir kelpe, bir köpeğe muska yazılır mı? Allah kelamı köpeğin boynuna takılır mı?
Dede gülümser:
-- "Kadı efendi! Ben muska yazdım, ama muskaya Allah kelamı yazmadım. Yazdığım muskayı getirsinler. Açıp okuyun. Ne yazdığımı görün."

Kadı emreder. Köpeğin boynundaki muskayı alıp getirirler. Kadı muşambayı kesip muskayı çıkarır. İçinden okur. Bir gülmedir tutturur kadı efendi. Gülme krizine girer.

Muskada şöyle yazmaktadır:
Tamah ettim etine
Muska yazdım itine
Tutarsa da t*kime
Tutmazsa da t*kime...(!)
*
Durup dururken bu Muska hikâyesini niye mi anlattım?
Efendim yandaş bir gazeteci (!) var;
Adı Nihal Bengisu Karaca...
Demiş ki;
''..... gönüllü top oynamaya gittiler. Ama orada bile kurallar vardı.
.....
Şımarıklıklarına karşılık bulamayınca hakir gördüğümüz Suud’a mı yenik düşeceğiz diye durumu avantaja çevirmek için Atatürk istismarına giriştiler...." deyip yazısının sonunu;
"....Bu aptal vodvilde herkes rolünü oynayıp ‘başardı’. 
Neyi başardı? 
İşte orası bir gizem." diyerek bağlamış....
*
Basın camiası içinde uzun yıllar görev yaptığım için "gazeteci" (!)
geçinenlerin çoğunu iyi tanırım...

Ağası karşısında oldum olası hep el pençe divan durup boyun eğen, özel uçağın baş konuğu Nihal hanım gibi ağa babalarını ayakta tutmaya çalışanlaradır son sözüm;

Gerek GS gerekse FB, mazisi 5000 yıl geriye uzanan şanlı bir Milletin onurunu koruyup büyük bir başarıya imza atmıştır...
Siz önce boynunuza takılan Muskayı 
bir açın bakalım ne yazıyor,
Hiç merak etmiyor musunuz !?

Bekir Eroğlu