Değerli dostlarım,
Size bir anektod anlatayım:
Stalin ölmüş ama henüz kimseler bilmiyor ve halka da bir açıklama yapılmıyor.
Yatağında kıpırdamadan
yatıyor öyle, cansız.
Sağlığında da hep yanında olan kurmayları (Krusçef filan) var ve yatağın başında ayakta durmuş
hiç konuşmadan Stalin'e bakıyorlar.
Ne yapacaklarını pek bilemez gibiler.
Aradan 3 saat kadar geçtikten sonra içlerinden biri, bütün cesaretini toplayarak sessizliği bozuyor ve
diğerlerine soruyor;
-- "Ona öldüğünü kim söyleyecek?"
*
Dostlar demem o ki;
Beyindeki mikroskobik kanama
ve kan damarlarının tıkanması Demans'a neden olurmuş...
Belirtileri ise;
? Kelimeleri bulmada sorun yaşama,
? Akıl yürütme veya problem çözmede güçlük,
? Kişilik farklılıkları oluşması
? Uygunsuz davranışlar
? Paranoya
? Olmayan şeyleri görme,
yani halüsinasyon..
*
Allah aşkına;
Bebek katilini meclise
davet etmek de ne yahu?
Bu mesele onlar için o kadar önemli ki yeni çıkaracakları anayasaya CHP kapıları kapatınca, Demlenmeyi, Öcalan'ı hapisten çıkarmayı ve PKK ile işbirliği yapabilmeyi bile ister duruma geldiler...
“Namuslu bir hikâyen varsa,
seni kimse satın alamaz.” demiş ünlü bir siyasi...
Bizimkinin hikayesi bir başkaymış meğer ki biz bilememişiz...
Gider ayak gizli hayranlığı gördük..
Hizbullahve Öcalan aşkını itiraf etti nihayetinde..
Bu da kandan beslenen bir keneymiş.. Pislik içinde kaybolmuş da bizim haberimiz yokmuş...
Bir değil iki değil bu;
Stalin misali,
Ona öldüğünü birinin
söylemesi gerek..
Çünkü işi iyice zıvanadan çıkardı.
Bakalım nerede duracak...
Bekir Eroğlu
05.11.2024-Amsterdam