Melike AL


BERLİN İSTANBUL KARDEŞ ŞEHİR PROJESİ DE EKREM İMAMOĞLU

BERLİN İSTANBUL KARDEŞ ŞEHİR PROJESİ DE EKREM İMAMOĞLU


22 yıldır yönetimi elinden bırakmayan İktidar durumundaki Erdoğan’dan Almanya'da siyasetçilerin haz etmediğini ilk anda anlıyorsunuz. Ama yine hemen hepsi onunla iş birliği yapıyor. Nedenini sorunca "reel politik" diyorlar; yani şartlar öyle gerektiriyor. Ancak hemen ardından da bir soru ekliyorlar: "E, alternatifi var mı ki?"

Geçen yıl, en üst düzeyde bir Alman siyasetçi, özel bir sohbette Kemal Kılıçdaroğlu'nda o potansiyeli görmediğini bizzat söylemişti. Ama öyle görünüyor ki şimdi Almanya, Ekrem İmamoğlu'nu tanımaya, Erdoğan'a alternatif olup olmayacağını anlamaya çalışıyor.

İstanbul Belediye Başkanı, Berlin-İstanbul kardeş şehir anlaşmasının 35. yılı vesilesiyle Alman başkentindeydi. Bu vesileyle değişik kentlerdeki maçları da seyretti. Ama asıl önemlisi, bir devlet yetkilisi gibi karşılandı.

Dışişleri ve Maliye Bakanı'yla, Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanı'yla, Alman Sanayicileri Federasyonu'yla heyetler halinde görüştü. Türkiye Belediyeler Birliği başkanlığını da üstlenen İmamoğlu, muhtemelen yerel fon arayışlarını da gündeme getirdi.

Gelecek yıl, Türkiye ve Almanya'daki 100'e yakın kardeş şehrin belediye başkanlarının İstanbul'da buluşması kararlaştırıldı. Anlaşılan, CHP, yerel seçimde elde ettiği zaferi, yerel iş birliği ile uluslararası boyuta taşımak istiyor. Böylece hükümetler düzeyinde biraz da gönülsüz yürüyen iş birliğine bir alternatif zemin yaratılıyor. Yerelde paralel bir ilişki ağı kuruluyor. Akılcı bir strateji bu... Ancak

CHP'nin yumuşak karnı, Mülteci Anlaşması... İmamoğlu, Düsseldorf'ta AB ile imzalanan bu anlaşmayı eleştirdi: ""Türkiye bir mülteci duvarı olsun; oradan kimse geçmesin de ne olursa olsun' istiyorsunuz. Bu, haksızlık" dedi. 10 senede İstanbul'da 2,5 milyonluk bir mülteci nüfusu oluştuğunu hatırlattı. Göç İdaresi Başkanlığı, hemen rakamı 1 milyon 87 bin diye düzeltti. Ama sanırım Almanlar, mesajı aldı:

Muhtemel bir CHP iktidarında Türkiye'nin aleyhine işleyen Mülteci Anlaşması'nı sürdürmek mümkün olmayacaktır. Galiba Alman siyasetinin Erdoğan'dan haz etmese de ondan bir türlü vazgeçememesinin temel sebebi olmasından dolayı onunla isbirli yapmaya devem etmek durumunda kaldiklarida Aşikar.