Melike AL


ALMAN CUMHUR BAŞKANININ ZİYARETİ

ALMAN CUMHUR BAŞKANININ ZİYARETİ


Alman Cumhurbaşkanı Steinmeie Türkiye’ye geldi ve ayağının tozuyla Tarabya’da yaptığı konuşmaya başlarken dedi ki: “Türklerin ‘yaklaşık’ kelimesini sevdiklerini duydum. O Halde kendimi sevdirmek için size yaklaşık 5 dakikalık bir konuşma yapacağım.” İnce espri… Çünkü “yaklaşık” kelimesi, Alman dakikliğine karşı bizim oraların rahatlığının da bir ifadesi... Steinmeier, kendini sevdirmek isterken bir kültürel farklılığı da vurguladı. Ama bundan daha fazla dikkat çeken, elbette "döner diplomasisi" oldu.

Alman Cumhurbaşkanı'nın, Alman elçiliği bahçesinde, elinde uzun bıçakla döner keserken görünmesi, çoklarını şaşırtmıştır. Oysa arşivde, mesela Merkel'i döner keserken gösteren yüzlerce fotoğraf var. Bu döner sevdasının bir nedeni, Türkiyeli göçmenlere sempatik görünmek , bir nedeni de dönerin gerçekten de Almanya'da Türkiye ile özdeşleşen büyük bir endüstri ürünü olması ve birçok Almanın göçmenlerle temas aracı olarak kabul edilmesi...

Türkiye'de yenenden hayli farklı olan, türlü çeşit sos ve salatayla servis edilen bu döner türü o kadar popüler hale gelmiş durumda ki, Alman gençleri geçenlerde Alman Şansölyesin'den döner fiyatlarına üst sınır getirmesini istedi.

Elbette bu döner tartışmasına gülüp geçenler olduğu gibi, bunun Türkiye’ye dönük yanlış bir yaklaşımın yansıması olduğunu düşünenler de çok.

Almanya’daki birçok Türkiyeli gazeteci, Cumhurbaşkanı Steinmeier’in klişe ve eski bir Türkiye algısı olduğundan yakındı. Gazeteci Deniz Yücel, entegrasyonun ters yönde gerçekleştiğini ima etti. Spiegel’in Türkiye temsilcisi Florian Gathmann “Cumhurbaşkanı’nın Alman-Türk göç tarihine örnek olarak yanında neden COVİD aşısını bulan Uğur Şahin ve Özlem Türeci’yi değil de döner kebabı götürdüğü hep bir sır olarak kalacak" diye yazdı.

Şurası da bir gerçek ki, dönerde simgelenen bir Türkiye var,ve Almanya, büyük oranda bu Türkiye'yi görüyor. Bu bir illüzyon değil, utanılacak bir şey de değil; ancak hiçbir devlet yetkilisinin İtalyanlar'a sempatik görünmek için İtalya ziyaretine yanında bir pizza ustası götürmediğini, pizza fırınına girip hamur açmadığını da biliyoruz.Burada işin içine bir sosyokültürel boyut katılıyor.

Türk mutfağı sadece dönerden ibaret değil tabi ki, Türkiye’nin kültür ve siyaset panoraması da görünenden çok daha zengin ve çeşitli... Alman cumhurbaşkanının gezisine kısmen yansıyan bu çeşitliliğin daha iyi anlaşılması için hem Almanların, hem bizlerin biraz daha çaba göstermesi gerekecek.