Değerli okurlar,
Yanmış yıkılmış bir Almanya iken, küllerinden doğarak kendine gelen ve AB patronluğuna soyunan Almanya'nın bu duruma nasıl geldiğine küçük bir örnek vereceğim alıntıladığım bu paylaşımda...
Efendim, bir Alman ekonomi profesörünün kızı bebek arabası almak ister.
Alacağı Alman malı ürünün fiyatı
700 €, internette satılan Çin malı muadilinin ise 250€’dur.
Babasına ‘’ne yapayım’’ sorar.
Babası, "tercih senin kızım" der.
Kız, Alman arabayı 700€’ya alır... Babası, “Neden pahalısını seçtin?” diye sorduğunda:
“Eğer Çin malını alsaydım;
O para dışarı gidecekti..
Alman ürünü satılmayınca fabrika işçi çıkaracaktı…”
*
İşsiz insanlar harcama yapamayacakları için devletin
vergi geliri düşecekti..
Devletin geliri düştüğü için çocuğuma iyi bir eğitim veremeyecekti..
Güvenliğini sağlamakta finansal sorunlar yaşayacaktı.
Yeterli sağlık hizmeti veremeyecekti..
Ben Alman malı almakla çocuğumun geleceğini garanti altına aldım." diye cevaplar...
*
Değerli okurlar,
Bu olay, Almanya'nın neden yıllık 225 Milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğini ve Avrupa Birliğinin patronluğuna nasıl soyunduğunu yeterince anlatmıyor mu?
Bekir Eroğlu