Tarih: 04.06.2022 13:14

Özgür basına, tarafsız haberciliğe neden tahammül edemiyorsunuz?

Facebook Twitter Linked-in

Gazeteci haber kovalar, haberinin ilgi uyandırması için de çarpıcı başlık, görsel, kısa ama ilgi çeken fragmanlar yayınlar…

Gazeteci Azim DENİZ bir haber alır, araştırır, yayınlamadan önce de olayın muhatabı olan belediyenin basın yayın müdürü ile görüşür, mesajlaşır, soruları ona aktarır, cevap alamaz, hatta “Cevap hakkımızı yarın kullanacağız.” cevabını alır.

Haber ; ehliyetine “alkollü araç kullanmaktan” 2021 yılında el konulan bir kişinin, Talas Belediyesi’ne Mart 2022 yılında şoför olarak alınması, bu şahsın belediyenin aracı ile kazaya karışması buna rağmen haber yayınlanana kadar işine devam etmesi ile ilgilidir. Elbette ki sayın belediye başkanının bu kişinin işe alımında belgelerinin tam olup olmadığını bilemez, ama bu kişiyi işe alanların bu kişiye ait belgeleri görmesi ve incelemesi gerekmez mi?

Talas Belediyesi tarafından hazırlanan Kamuoyuna duyuru ise hem hazırlanış hem de yayınlanması için basın yayın kuruluşlarına ve gazetecilere para teklif edilmesi açısından son derece etik dışıdır.

Biz bunlara artık şaşırmıyoruz. Bu iktidar döneminde ne ilk oldu ne de son olacak. AKP hükümeti ve yerel yöneticileri, aleyhlerine bir haber olduğunda anında reaksiyon gösterme, dezenformasyon yapma refleksini devreye sokmakta, gazetecileri hedef tahtasına oturtmakta ve konuyu başka mecralara çekmekte çok mahirler. Bu olayda da; sayın Azim DENİZ’i “kendini devlet yerine koyuyor, racon kesiyor, şantaj yapıyor; Cumhurbaşkanından, iş adamına, STK başkanına, saygısızlık yapmakla, iftira atmakla” suçluyor, konuyu yine rayından çıkararak, gazeteci Azim DENİZ’e aslında aba altından sopa gösteriliyor. Yapılan açıklamada, gazeteciyi hedef gösterir şekilde “Bundan böyle alışkanlık haline getirdiğin bu tür davranış ve hareketlerine karşı bu şehir daha fazla tahammül gösteremez.” diye açıkça tehdit dili kullanılıyor.

Gazeteciler bir nevi kamu görevlisidir. Milletin sorunlarını, hırsızlığı, yolsuzluğu, soygunu, talanı, liyakatsiz atamaları, gündeme getirdiği için tehdit alan, şiddet gören, abuk sabuk iddianameler ile hapse atılan, saldırıya uğrayan gazetecilerin sayısı her geçen gün artarken; saldırganların serbest kaldığı veya hiç yakalanamadığı günümüz Türkiye’sinde, Talas Belediyesi’nce yapılan açıklamanın böyle bir üzücü olaya meydan vermesi halinde sorumlu kim olacaktır?

Makam sahipleri açıklamalarında daha dikkatli olmak zorunda değil midir?

Talas Belediyesi tarafından yapılan bu talihsiz açıklama, AKP hükümetinin basına ve basın çalışanlarına yönelik sistemli baskılarının yerel iz düşümüdür.

Yıllardır devri iktidarınızda yandaş gazeteciler marifeti ile insanların onuru ile oynandığı, kumpas davalarında yapılanlara, tv kanallarında boy gösteren adı gazeteci olan iftiracılara tahammül eden, onları destekleyen, açılan davaları onurlarına yediremeyenlerin canlarına kıydığı, kahırlarından hastalanıp öldüğü günlerde sesi çıkmayanların, eleştirilere ve doğru haberciliğe tahammül göstermelerini beklemekte sanırım iyimserlik olur.

Ülkemizde basın özgürlüğünün hiç bu kadar baskı altına alındığı bir dönem olmamıştır. Geçmişte de iktidarlar basın yayın organlarına ve gazetecilere baskı yapmışlardır ama hiç bu kadar tek seslilik, hiç bu kadar baskı, hiç bu kadar gazetecilerin tek merkezden yönetilmeye çalışılmamıştır ve hiç bu kadar şiddet ve saldırı görülmemiştir.

Siz ülkeyi parsel parsel satışa çıkarırken, Cumhuriyetin kazanımı olan Milli kuruluşları peşkeş çekerken, devrinizde yapılan yolsuzlukları, haksızlıkları ortaya çıkarma cesareti gösteren bir avuç gazeteciyi de susturmak için her türlü baskıyı yaparken ve bunu hak görürken bizler; bu ülkede 4’ncü güç olarak gördüğümüz ve öyle olması gerektiğine inandığımız basınımızın ve basın mensuplarımızın özgürce haber yapabileceği günlere ‘’Az Kaldı’’ diyoruz.

Sayın Genel Başkanımız Meral AKŞENER’in dediği gibi “Kahrolsun İstibdat, kahrolsun zulüm, yaşasın hürriyet, yaşasın adalet’’.

M.Sebati ATAMAN

İYİ Parti İl Başkanı

"HABER SEVDA"

   KRAL 71




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —