Dünya çapında bulaşıcı hastalıklara bağlı çocukluk ölümleri önemli ölçüde azalırken, çocukluk çağı kanserlerine bağlı ölümler artmaktadır. Çocukluk çağında genellikle ortaya çıkan kanser türleri yetişkinlikte ortaya çıkan kanser türlerinden önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Çocukluk çağı kanserlerinin %30’unu lösemiler (kan kanserleri), kalan %70’ini de lenfoma ve solid tümörler oluşturmaktadır. Sık görülen diğer bir tür ise %20 oranı ile merkezi sinir sistemi tümörleridir.
Erken evrede teşhis edilen birçok çocukluk çağı kanseri yüksek oranlarda tedavi edilebilmektedir. Ancak kanser, çocuk ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir.
Tanı:
Çocukluk çağı kanserlerinin neden sonuç ilişkisi erişkinlerde görülen kanserler kadar net değildir ve bilinen bir tarama programı yoktur. Çocukluk çağı kanserleri için uyarıcı olabilecek belirti ve semptomlar şu şekilde sıralanabilir:
Deride solukluk (Kansızlık, anemi varlığı),
Halsizlik,
Enfeksiyonlara yatkınlık,
Sıra dışı kanamalar (burun kanaması, diş eti kanamaları, cilt altı kanaması gibi), ciltte sık sık morluklar, kesik oluştuğunda kanamanın güçlükle durdurulması,
İştahsızlık, açıklanamayan ani kilo kaybı,
Dalakta büyüme,
Lenf düğümlerinde şişlikler,
Kemik ve eklemlerde ağrılar (özellikle sıklığı ve şiddeti artıyorsa, uykudan uyandırıyorsa),
Açıklanamayan ateş,
Ani görme değişiklikleri,
Genellikle kusmanın eşlik ettiği, sık baş ağrısı.
Sayılan belirtilerden birçoğunun, kanser hastalığı dışında herhangi başka bir sebepten de kaynaklanabileceği ve aslında bu ihtimalin daha yüksek olduğu unutulmamalıdır. Çocuklarda kanser yaygın olmamakla birlikte, geçmeyen olağan dışı belirti veya semptomların varlığında bir sağlık kuruluşuna başvurmak doğru olacaktır.
Çocukluk çağı kanserlerini erken saptamanın en iyi yolu, hastalığın olası belirtilerini gözden kaçırmamaktır. Dolayısıyla ebeveynlerin farkındalığının artması hayat kurtarıcı rol oynamaktadır.
Çocukluk çağı kanserlerinin en sık başvuru bulgularının, hastayı ilk gören hekim tarafından bilinir olması hastanın vakit kaybetmeden tanı ve tedaviye ulaşmasını sağlamada en önemli faktördür.
Erken tanı 3 bileşenden oluşur:
Ailelerin ve birinci basamak sağlık hizmeti sağlayıcılarının hastalığın belirtilerine ilişkin farkındalığı
Doğru ve zamanında klinik değerlendirme, tanı ve evreleme (kanserin ne ölçüde yayıldığının belirlenmesi)
Hızlı tedaviye erişim için bilgilendirme ve yönlendirme.
Kanser şüphesi sonrasında yapılacak testler ile tanı netleştirilebilir. Ardından kemik iliği aspirasyonu, doku biyopsisi, özel kan testleri, görüntüleme tetkikleri ve genetik testler yapılabilir.
Çocukluk çağı kanserlerinin önlenmesi, erken tanı ve tedavi için hemen harekete geçilmesiyle olur!
Dr. Murat AĞIRTAŞ
Kırıkkale İl Sağlık Müdürü
"HABER SATI ÇETİNER"