Kıbrıs’ta "federal çözüm" söylemi, artık akıl ve mantığın değil, siyasi romantizmin malzemesi haline gelmiştir.
Yarım asrı aşkın süredir iki ayrı halk, iki ayrı yönetim ve iki ayrı gerçeklik üzerinden şekillenmiş bir adada hâlâ "tek devletli" bir hayal uğruna zaman ve enerji harcamak, en hafif tabirle ya saflık ya da sinsiliktir.
1960 Cumhuriyeti:
Üç Yılda Dağılan Ortaklık...
1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkler ve Rumların "siyasi eşitlik" temelinde kurdukları bir ortaklık devleti idi. Ancak bu ortaklık yalnızca üç yıl sürdü. 1963’te Rum liderliği, anayasayı tek taraflı olarak değiştirme girişiminde bulunarak Türkleri devletten tasfiye etti.
Ortaklık değil, işgalci zihniyet vardı masada. Kan döküldü, insanlar göçe zorlandı, Kıbrıslı Türkler izole edildi. Bugün hâlâ o devletin devamı olduğunu iddia eden taraf, aynı zihniyetin temsilcisi.
Federalizm:
Tarihin Mezarlığında 160 Ceset;
Etnik temelli federasyonlar dünyada denenmiş, sınanmış ve büyük oranda çökmüştür. Sudan, Yugoslavya, Etiyopya, Lübnan... Hepsinin ortak noktası şudur:
Ortak devlet kuruldu ama etnik fay hatları, devleti yuttu.
Kıbrıs bunlardan farklı değildir.
Zaten bir kere federal ortaklık kurulmuş, çöküşü de kanlı olmuştur. Aynı deneyi ikinci kez yapmak, bile bile lades demektir.
Rum Zihniyeti Aynıysa,
Masal Aynıdır...
Bugün Rum tarafının söylemi açık: "Türk askeri çekilsin, garantörlük bitsin, yönetim paylaşımı olsun."
Bu satır arası şunu söylüyor:
"Siz güvencenizi bırakın, biz sizi idare ederiz."
Türk tarafının siyasi eşitliğini tanımayan, egemen eşitliği kabullenmeyen bir zihniyetle
federal ortaklık mı kurulur?
Rum tarafı, sayısal çoğunlukla siyasi tahakküm kurmayı hedeflemektedir. Geçmişte bunu yaptı, bugün de aynı hedefin peşindedir.
Federal Çözüm:
Maskeli Teslimiyet...
"İki toplum tek devlet" sloganı kulağa hoş gelebilir. Ancak gerçekte bu, Türk tarafının egemenliğinden, kendi kurumlarından, güvenliğinden vazgeçmesi anlamına gelir.
Federal çözüm adı altında dayatılan model, Rum çoğunluğun vesayeti altına girmekten başka bir şey değildir. Kıbrıs Türk halkı artık bu oyunu yemiyor.
Gerçekçi Olan:
Eşit Egemenlik ve Yan Yana Yaşam;
Bugün fiilen iki devlet vardır. İki demokrasi, iki halk, iki farklı irade… Çözüm de bu gerçeklik temelinde inşa edilmelidir. Eşit egemenlik temelinde iki devletli çözüm, barışı kalıcı kılacak tek yoldur.
Kıbrıs Türk halkı, geçmişin acılarını tekrar yaşamamak adına, geleceğini kendi elleriyle şekillendirmek zorundadır.
Son Söz:
Kıbrıs’ta federal çözüm, geçmişin çökmüş enkazına sarılmaktır. Geleceğe bakanlar için ise tek seçenek açıktır: Eşitlik, egemenlik ve yan yana, barış içinde iki devlet.
Bekir Eroğlu
23/04/2025 - Ankara