KIRIKKALE HALKI UYUŞTURUCUNUN MÜSEBBİBİ MELİH GÖKÇEK DİYOR:

KIRIKKALE HALKI UYUŞTURUCUNUN MÜSEBBİBİ MELİH GÖKÇEK DİYOR:

Kırıkkale'de çocukların ve gençlerin uyuşturucu kullanımının önüne geçme konusunda anne duyarlılığından faydalanmak amacıyla "En İyi Narkotik Polisi: Anne" projesi başlatıldı.

ÖNEMLİ BİR KONU Kırıkkale'de çocukların ve gençlerin uyuşturucu kullanımının önüne geçme konusunda anne duyarlılığından faydalanmak amacıyla "En İyi Narkotik Polisi: Anne" projesi başlatıldı.ancak İçişleri Bakanlığı ve Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği tarafından Kırıkkale'de başlatılan "En İyi Narkotik Polisi: Anne" projesinin ilk toplantısı Vali Yunus Sezer başkanlığında gerçekleştirildi.Bağımlılıkla mücadele kapsamında kentte yürütülen 'Hayat Boşluk Kabul Etmez' ve 'Huzur Köy' projeleri ile ilgili açıklamalarda da bulunan Vali Sezer, "Bağımlılık ile mücadelemiz ilimiz genelinde başlattığımız projelerle devam ediyor. Bu kapsamda madde kullanan 19 yaş ve üzeri bağımlı bireylerin tedavi edilerek sosyo-ekonomik hayata entegrasyonlarını sağlamak için 'Huzur Köy' projesi kapsamında bir rehabilitasyon merkezi kuruyoruz. Yataklı rehabilitasyon merkezimizde, meslek edindirme atölyeleri bulunacak, bu atölyelerde madde bağımlısı bireylerin 1 yıllık rehabilitasyon süreci içerisinde, psiko-sosyal tedavilerinin yanında ilgili meslek eğitmenleri tarafından verilecek eğitimler ile yeterli mesleki bilgi ve beceri kazanmaları sağlanarak istihdam edilebilirlikleri arttırılacak" dedi.Vali Sezer, "Sayın Bakanımızın da panelde belirttiği üzere uyuşturucu sorununu yıkacak şey, anne yüreği ve iradesidir. "En iyi narkotik polisi: anne" projesi kapsamında ilimizde valiliğimiz koordinasyonunda küçük anne grupları oluşturularak mahalle, ilçe ve il temsilcisi anneler belirlenecek. Annelerimiz bilinçlendirilecek ve çocuğunun farkına varması sağlanacak. Böylece anneler çocuklarının uyuşturucu bataklığına düşmesinin önüne geçmiş olacak" ifadesini kullandı. EŞİTSİZ VATANDAŞLIK.KIRIKKALEDE GAYRİMEŞRU SUÇLARIN MÜSEBBİBİ Türkiye Çingenelerinin Karşılaştığı Hak İhlalleri Türkiye?deki Çingeneler, 1920?ler ve 1930?lardaki mübadeleler sırasında atalarına ?daha güvenli bir mekan? sunan Cumhuriyet?in vatandaşları olduklarını ve devlete olan sadakatlerini sıklıkla dile getirirler. Çingeneler için, Türk devleti ile özdeşleşmek kimliklerinin en önemli parçasıdır. Buna karşın, Avrupa Roman Hakları Merkezi (European Roma Rights Centre- ERRC), Helsinki Yurttaşlar Derneği (hYd) ve Edirne Roman Derneği (EDROM) tarafından gerçekleştirilen saha araştırması boyunca görüşülen kişilerin büyük bir çoğunluğu, ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüklerini, Anayasa?nın garanti altına aldığı pek çok haktan çoğu zaman yararlanamadıklarını ve aşağılayıcı koşullar altında yaşamak zorunda kaldıklarını belirtmişlerdir.bu nedenle işimiz yok,toprağımız yok adresimiz çalı dibi çalıyı sökersen adres kaybolur yaşamak için ya gayrımeşru olacaksın yada ölecekin Sosyal yoksunlukların sadece Çingene gruplarını etkilemediği gerçeğine rağmen, Çingenelere karşı geliştirilen önyargılar, farklı etnik kimliklere yönelik eşitsiz bir muamelenin varlığına işaret etmektedir. Türkiye?nin her köşesinde gerçekleşen birçok vakada, Çingenelerin kimlikleri nedeniyle ayrımcılığa uğradığı, bu durumun da Türkiye?deki diğer yoksul grupların yaşadıklarından daha ciddi boyutta ve sayıca fazla olduğu gözlenmiştir. Bu gerçek, Erzincan?da yaşayan bir Çingene tarafından şöyle dile getirilmiştir: ?Onlar [Çingene olmayanlar] bize aşağılayarak bakıyor ve bizden korkuyor. Pek çok iş başvurusunda bulunuyoruz, bize iş vermiyorlar. Hatta okullarda çocuklarımıza bile ayrı davranılıyor, hangi mahallede yaşadıklarını öğrendikten sonra onları okula kaydetmeyebiliyorlar. Öğretmenler, çocuklarımıza sadece bizden korktukları için iyi davranıyorlar. Bir kahvehaneye gidip de, diğer müşteriler gibi rahatça oturamıyoruz. Oturduğumuz zaman, kahvehane sahipleri orayı terk etmemizi, zira diğer müşterileri Bu rapor, Temmuz 2006 ? Ocak 2008 döneminde gerçekleştirilen saha araştırmasının verilerine dayanılarak Adrian Marsh tarafından hazırlandı. Uluslararası hukukla ilgili bilgi ve kaynakların derlenmesini Anita Danka üstlendi. 2 Bu raporda ?Çingene? kavramı, Romanlar, Domlar ve Lomlar olmak üzere Türkiye?de yaşayan bütün grupları kapsayacak şekilde, en geniş anlamıyla kullanılmıştır. Bu grupların hepsi, birbirinden farklı kültürlere ve dillere (Romanes, Domari ve Lomavren) sahiptir. "NEŞTER" (KRAL 71 GERÇEKLERİ YAZAR)

Başlık

23.4°