Hepimizin malûmu olduğu üzere, yıllardan beri ülkemizin başının belası olan iki büyük terör vardır. Bunların birisi ??PKK Terörü?? diğeri ise ??Trafik Terörü?? dür. Burada bizim konumuz ??Trafik Haftası?? münasebetiyle de TRAFİK TERÖRÜ? dür.
Avrupa ülkelerinde de trafikle ilgili öyle veya böyle bu problemler yaşanmakla birlikte,
bizdeki gibi olağanüstü boyutlarda can kaybı yoktur. Bu problemlerin çözümü amacıyla birçok Avrupa ülkesi birleşerek merkezi Paris? te olan bir konsey oluşturmuş ve Türkiye de bu konseye üye olmuştur.
İşte bu konsey Mayıs ayının ilk haftasını, ??Uluslararası Karayolu Güven Haftası?? olarak kabul etmiştir. Ülkemizde de trafik kazalarının önlenmesi amacıyla, aynı hafta ??Trafik Güvenliği ve Eğitimi Haftası?? kabul edilmiştir.
Kısaca ulaşım yolları üzerindeki insanların ? hayvanların ve her türlü araçların, hâl ve hareketine ?? Trafik ?? denir. Ulaşım yolları denilince de, (kara ? hava ? deniz ve demir) yollarından meydana gelir.
Yurdumuzda bu ulaşım yolları üzerinde, çocuk - genç ? yaşlı olarak günlük ortalama 30 insanımız hayatını kaybetmektedir.
Her yıl 0 ile 18 yaş arasındaki fidan gibi canlarımız ? çocuklarımızdan 3 bin kişiyi, adına kaza deyip geçtiğimiz bu olaylara kurban vermekteyiz!
Yine kaza yeri ve sonrasında yıllık toplam ortalama 13 bin insanımızı, adına trafik kazası dediğimiz ama gerçekte ??Trafik Katliamı?? olan olaylarda kaybetmekteyiz.
Bunlar can olarak ortalama zayiatlarımızdır. Bu rakamlara gerek geçici ve gerekse daimi iş görememezlik sonucu sakat kalanları da dâhil etmiyoruz!
Keza yine yıllık yüz binlerce kazada meydana gelen milyarlarca liralık maddi zarar ve milli servet kaybının toplamına da bakmıyoruz! Zira can kaybının yanında bunlara bir noktada önemsiz olarak bakıyoruz.
Burada şu hususu açıklamak gerekiyor. Ülkemizin başındaki otuz seneyi geçen terör belasındaki can kaybımızın toplamı kadarını, adına kaza dediğimiz ??Trafik Terörü?? nde her üç senede bir o sayıdan fazlasını, kan gölüne dönen yollarda kaybetmekteyiz!
Keza geçen sene yaşanan ??Soma Madeni Faciası?? ndaki can kaybını, yollarda her on günde bir kaybetmekteyiz!
Konuyla ilgili olarak üzüldüğümüz nokta şu ki; o tür facialarda hükümet erkânının hemen tamamı, Cumhurbaşkanından ilgili bürokratına kadar tekmili olay mahalline intikal ederken, benzeri trafik kazalarında kaybettiğiniz canlarımızla ilgilenilmemesidir!
Zira bu zamana kadar da T.B.M.M. nden bu konuların aciliyeti ve önemine binaen somut bir girişimin maalesef olmamasıdır. Bir ay sonra gerçekleşecek olan önümüzdeki genel seçimlere yönelik ne iktidar ve nede muhalefetten bu facianın önlenmesine yönelik hiçbir plan ve projenin olmadığını da bir Sivil Toplum Kuruluşu olarak ve üzülerek müşahede etmekteyiz!
Trafikle ilgili mevcut olayların temelinde yatan gerçek eğitimsizliğe dayanmaktadır. Çünkü ??Ana Okulu?? ndan başlaması gereken trafik eğitimi, mevcut eğitim sistemi içerisinde genelde seçmeli ders şeklinde ve boş geçmektedir.
Taşıt sayısındaki artışa uyumlu olarak gelişemeyen karayollarımız, buna bağlı olarak yeterli kalitede eğitim veremeyen ??Sürücü Kursları?? ndan geçerek trafiğe iştirak eden, sorumluluğunu bilmeyen sürücülerimiz sonucu, sorunlar daha da katlanarak artmış bulunuyor.
Mevcut olumsuzluklar içerisinde, trafik terörü ile mücadelenin yegâne yolu, trafik kurallarına uymakla sağlanabilecektir. Yoksa ??Kurallar bozulmak içindir?? zihniyetiyle hareket edenlerin sürüş yaptıkları trafikten bir şey beklenemez.
( D E V A M I VA R. )
İşte ??Trafik Haftası?? nın amacı da, topluma bu olayların ve kurallarının anlatılmasında önemli bir zaman dilimini teşkil etmektedir.
Trafik kurallarını öğrenerek ve uygulayarak,
sonra da çevremizdeki insanlara bunları öğreterek, bu haftanın amacına
ulaşmasına yardımcı olabiliriz. Bunun yapılması ise millî bir vebaldir! Zira karayollarında
telef olan binlerce insanımızın kaybında, az veya çok hepimizin payı olduğu
unutulmamalıdır!
Bu hafta münasebetiyle
sürücü ve yayaların mutlak surette uymaları gereken önemli kural ve kaidelerden
bazılarını, ana başlıklar halinde toparlayarak hatırlatacak olursak, bunları şu
şekilde sıralayabiliriz. Çünkü her sürücü aracından indiğinde kendiside bir
yayadır.
Sürücülerin uyacağı kurallar:
1. ) Aracın hızını direksiyon hâkimiyetine uyumlu
olarak azaltmalı ve gerektiğinde fren yapmaya hazır olunmalıdır.
2. ) Bilhassa okul ve yaya geçitlerine yaklaşırken, her an bir öğrenci
veya yayanın çıkabileceği hesaba katılmalı ve ona göre çok dikkatli
olunmalıdır.
3. ) Geçitte durmalı, yayaların ve öğrencilerin güvenle geçmeleri
beklenmelidir.
4. ) Bu tür geçitlerde okul taşıtı ya da araç varsa geçilmemelidir.
5. ) Yaya geçitlerinde durup yayalara yol verirken, soldan gelip geçitte
durmadan geçen araçlar varsa, önden geçen yayalar, korna ya da el hareketi gibi
usullerle uyarılmalıdır.
6. ) Yaya geçidinde durarak yayalara yol veren taşıtların solundan
geçilmez, arkasında durup beklemek gerekir.
7. ) Yaya ve engelli geçiş yolları üzerinde kesinlikle araç park
edilmemelidir.
Yayaların
uyacağı kurallar:
1. ) Yayalar daima kaldırımdan yürümelidir. Şayet kaldırım
yoksa bu durumda (akan trafiğe karşı olacak şekilde) yolun solundan
yürünmelidir.
2. ) Trafik polislerinin uyarılarına, işaretlerine uyulmalıdır.
3. ) Trafik lambalarının olduğu yerlerde yeşil ışık yanmadan, yol boş
olsa bile geçilmemelidir.
Lamba ve trafik polisi yoksa önce sola, sonra sağa, tekrar sola baktıktan sonra,
yol uygunsa karşıya seri bir şekilde geçilmelidir.
4. ) İyice durmadan otobüs, minibüs, taksi gibi taşıtlardan inmemelidir.
Duran aracın önünden, arkasından ve arasından da geçilmemelidir.
5. ) Hareket etmiş bir araca binmeye çalışılmamalı ve hiçbir şekilde
tutunulmamalıdır.
6. ) Araçlarda kapıya yaslanmamalı, pencere ve kapılardan eller, kollar,
başlar çıkarılmamalıdır
7. Araçlara sırayla binmeli, duran araçlardan da sırayla inilmelidir. İnince
hemen koşmamalı, indiğimiz taşıt uzaklaşmadan da karşıya geçilmemelidir.
Trafik ışıkları:
Trafik lambalarında yukarıdan
aşağıya doğru sırayla kırmızı, sarı ve yeşil olarak 3 renk vardır. Kırmızı ve yeşilin süreleri yoğunluğuna
göre ayarlanır. Sarı ışığın süresi üç
saniyedir.
a - ) Kırmızı ışık:
Yolun trafiğe kapalı olduğunu gösterir. Sağa ya da sola dönüş oklu ışık varsa,
ok yönüne dönüş yapılabilir. Sadece kırmızı ışık yanıyorsa, kesinlikle yeşil
ışığın yanmasını beklemek gerekir.
b - ) Sarı ışık:
Uyarı ışığıdır. Kırmızı ışıkla birlikte yanıyorsa, yolun trafiğe açılacağını
bildirir. Yeşil yanınca da geçilir. Sarı ışık,
yeşilden sonra yanınca yolun kapanacağını bildirir. Sarı ışık yandığında normal
duramayacak kadar yaklaşmışsa, o takdirde seri bir şekilde geçişini
tamamlamalıdır.
c - ) Yeşil ışık:
Yolun trafiğe açık olduğunu gösterir. Geçiş, sağa, sola dönüş yapılabilir.
Dönüş sırasında da yaya geçidindeki yayalara yol vermek gerekir.
Temennimiz odur ki; hiç kimse trafik kazasına maruz kalmasın, kaza mağduru olmasın, dolayısıyla da milyarlarca millî servetimiz heba olmasın. Tüm sürücü ve yayalarımız da bunun bilinciyle hareket etmek suretiyle, aile yuvalarında sağlıklı ve huzurlu bir hayat sürmüş olsunlar.
Oktay KIRLANGIÇ
?? Fahrî Trafik Müfettişi ??