SENDİKALAR PARTİLER ÜSTÜ POLİTİKA İZLEMELİDİR!

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan?ın, Memur-Sen Genel Merkezi?nde düzenlenen Uluslararası ?İşin Geleceği: Tehditler ve Fırsatlar? konferansında Memur-Sen?e arka çıkarak yaptığı konuşmayı büyük bir üzüntü ile dinlediklerini belirten Diyanet Bir-Sen Genel Başkanı Hasan Türüt, kamu çalışanlarının siyasal sendikacılığa karşı olduklarını belirterek basın açıklaması yaptı.Sendikaların işleyişine müdahale çalışma barışını bozdu. Kamu çalışanlarının haklarını masa da bırakan Memur-Sen?in siyasi yelpaze de makam ve unvan peşinde olduğunu belirten Türüt, Memur-Sen de dava ideolojisi bulunmadığını, Diyanet Hizmet Kolundaki sendikaların milli iradenin yanında yer aldıklarını ve bugüne kadar dava aşkı uğruna Sayın Cumhurbaşkanı?na destek verdiklerini belirterek şunları söyledi: ?Öncelikle ifade etmek istiyorum ki; İstanbul Belediyesi?nde sendika üyelerine yönelik baskıları kesinlikle onaylamıyoruz. Yöneticilerin, sendikaların işleyişine karışmamaları gerekir. Siyasi ve idari konjektörün sendikalara karışmasıyla çalışma barışı bozulmuş ve çalışanlar arasında kayırmacılık ve ayrımcılık başlamıştır. Bugün İstanbul Belediyesi?nde yaşananlarla, Memur-Sen?in yetkili olduğu kurumlar da yaşattıkları arasında hiçbir fark yoktur. Çalışanları sendikalarından istifa etmeye zorlayan Belediye de, Memur-Sen de kamu çalışanlarına zulmetmektedir. Mobbing ciddi suçtur. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve diğer yasal düzenlemeler, İnsan Haklan Evrensel Bildirgesi başta olmak üzere eşitlik ilkesi, ayrımcılık yasağı, eğitim hakkı ve çalışma hakkına ilişkin konularda Türkiye Cumhuriyeti?nin imzaladığı tüm uluslararası antlaşmalar, göz önünde tutularak; 2547 sayılı Kanunun 14.maddesi ile 19/03/2011 tarih ve 27879 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2011/2 sayılı Başbakanlık Genelgesi ve 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu hükümlerine göre kamu çalışanlarına yapılan mobbing suç kapsamındadır. Sayın Cumhurbaşkanı?nın Memur-Sen?e arka çıkması tüm sendikaları üzdü. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Memur-Sen?den istifa ederek başka sendikaya geçen üyelere ve belediye yöneticilerine mesaj vererek Memur-Sen?e arka çıkması bizleri hem düşündürdü, hem de üzdü. Zira Memur-Sen tarafından üyelerimiz çok ciddi baskılara maruz kalıyor ve zorla istifa ettiriliyor. Biz, üyelerimize yapılan mobbingi hem Cumhurbaşkanlığı makamına, hem Diyanet İşleri Başkanlığına, hem de bütün il valiliklerine yazarak önlem alınmasını talep ettik. Bugüne kadar basın açıklamalarımız da Memur-Sen temsilcilerinin üyelerimize yaptığı baskıları ilgililerin dikkatine sunup önlem almalarını istedik. Ancak ne hükümet yetkililerinden, ne de Memur-Sen?den cevap alamadık. Tekrar ediyorum; Diyanet Hizmet Kolunda Memur-Sen üyesi olmayanlar zulme uğruyor. Bunun önlemini alınız. Kamu çalışanlarına ciddi baskılar yapılıyor. Kamu çalışanları tehdit, şantaj ve korku gibi nedenlerle sendikalarını değiştirebiliyor. Siyasi ve idari konjektör değiştiğinde çalışanların iradesi farklılık gösterebiliyor. Geçmişte Kamu-Sen siyasi iradenin yanında yer alarak çalışanlar arasında ayrımcılığa neden olurken, bugün de Memur-Sen aynı ayrımcılığı yapıyor. Kamu çalışanları açısından değişen bir şey yok. Bugün Memur-Sen?in siyasi iradenin yanında durması nedeniyle kamu çalışanları üzerindeki baskı şiddetli bir şekilde artmaktadır. Belediyeler de yönetimin el değiştirmesiyle yaşanan istifalar, ?Bugün bana, yarın sana!? sözünü akla getiriyor. ?Zulümle âbad olunmaz.? Kamu çalışanlarına yönelik baskıyı tasvip etmediğimiz gibi, çalışanların iradelerine yönelik bu ayrımcı ve ötekileştirici tutumu da şiddetle reddediyoruz. 4688 Sayılı Yasa?nın 18. Maddesi, kamu görevlilerinin sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle bir ayırım yapılamayacağını güvence altına almıştır. Ancak Memur-Sen tarafından bu madde devamlı olarak ihlal edilmekte ve üyelerimiz büyük bir zulüm görmektedir. Üyelerimize haksız soruşturmalar açılmakta ve sürülmektedirler. Bugün aynı zalimliği Memur-Sen diğer sendika üyelerine yapmaktadır. Siyasiler, sendikaların üzerinden ellerini çeksinler. Kamu çalışanları kendi hür iradeleriyle kendi ilkelerine göre sendikalarını değerlendirsin. Biz istiyoruz ki bütün kamu çalışanları barış, huzur ve devletine güvenerek işini yapsın. Ayrımcılık yapılmasın. Sendikasından dolayı kimse kimseyi dışlamasın. Ülkemizin ekonomisine katkı da bulunup, geleceğini güvence altın alsın, refah seviyesi yüksek bir şekilde yaşasın. Bu itibarla Sayın Cumhurbaşkanımızın tüm sendikaları devlet baba yaklaşımıyla kucaklamasını ve tarafsız olmasını istiyoruz.? (KRAL 71 GERÇEKLERİ YAZAR)