Uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler kararları ile tarihi ve sosyal gerçekleri görmezden gelen ABD'nin, Büyük elçiliğini Kudüs'e taşıma kararı, terör devleti İsrail?i yeni bir katliama sevk etmiştir. Bu meş'um kararın Nekbet/Felaket günün
Kendi yurtlarından sürgün edilen Masum Filistin halkının, on yıllardır planlı bir şekilde soykırıma tabi tutulmasına gür bir sesle karşı durulması, bütün insanlar için onurlu bir görevdir. Özellikle İslam Ülkeleri, bu katliam ve sürgün politikalarına karşı ortak bir tavır almak ve kararlı bir duruş sergilemek zorundadır. Zira Aliye İzzet begoviç?in deyişiyle ?her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey; dostlarımızın sessizliği olacaktır?.
Tarih bu günleri kara bir leke olarak yazacaktır. Filistin halkı meşru müdafaa hakkına sahiptir. İşgalci konumundaki İsrail ve hamisi ABD, Orta doğu?da mazlum insanlara karşı şiddet kullanmak suretiyle devlet terörü işlemişlerdir. Birleşmiş Milletler ve La hey Uluslararası Ceza Mahkemesini göreve davet ediyoruz. Eğer uluslararası hukuk varsa ve insanlık bir nebze vicdan sahibiyse, bu kurumların Tromp ve Ne tan yahu aleyhine derhal soruşturma açarak, gereğini yapmalarını bekliyoruz.
Bizler masum ve mazlum Filistin halkına başsağlığı dilerken, sadece vatanlarını ve namuslarını savunurken şehit düşen kardeşlerimizin değil hukukun da katledildiğini tüm dünyanın er geç anlayacağına inanıyoruz. Vicdan sahibi herkesi, ABD ve İsrail?in bu zulmüne karşı tavır almaya, haksızlıklarını haykırmaya ve Filistin halkı ile dayanışmaya çağırıyoruz.
Kırıkkale Üniversitesi Senatosu olarak terör devleti İsrail ve onun hamisi ABD'nin Filistin Halkı?na yaptığı katliam ve zulmü şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz.
KRAL 71 (GERÇEKLERİ YAZAR)