Üniversitemizde Tıp Bayramı Kutlandı

Üniversitemizde Tıp Bayramı Kutlandı

Üniversitemizde 14 Mart Tıp Bayramı, Beyaz Önlük Giyme ve Yemin Töreni ile kutlandı. Mavi Salonda gerçekleşen tören İstiklal Marşı ve Saygı Duruşu ile başlayan törene Üniversitemiz Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Güler, öğretim üyeleri, öğrenciler ve

Törenin ilk konuşmasını Üniversitemiz İç Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilek Oğuz yaptı. Konuşmasına 14 Mart Tıp Bayramının tarihini anlatarak başlayan Prof. Dr. Dilek Oğuz, hekimliğin sanat olduğuna da vurgu yaparak, ?Sanat uzun, hayat kısadır. Hekimlik sanatını öğrenmek, uzun bitmeyen bir yoldan durmadan, dinlenmeden geçmektir. Her şeyi bildiğimiz ve öğrendiğimiz yanılgısına kapıldığımızda hiçbir şey bilmediğimizi anlarız. Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır ama hayatta en büyük hata kendini hatasız sanmaktır. Uzun yıllar mesleğinizi yürütüp bizler gibi daha yaşlı hallere geldiğinizde buğday başakları gibi eğitmelisiniz çünkü olgun başakların başları eğiktir? dedi. Hekimlik Hiç Bitmeyen Davranış Tarzıdır Hekim adaylarına hekimliği anlatan ve hekimlere tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Dilek Oğuz, ?Hekimlik duruşundan konuşmasına, şefkat ve merhametinden insan sevgisine kadar bir davranış kalıbı, bir yaşam tarzı oluşturur. Aslında hekimlere bahşedilen, insanı iyileştirmek ve toplumu iyileştirmektir. Bunu dünyada hiçbir meslek grubu yapamaz. Başka meslekler de dolaylı olarak insan hayatıyla ilgilidir ama insan, kendi sağlığını iyileştiren, sağlığını koruyan insana güvenir, kendini emanet eder ve hiç kimseye anlatmadıklarını doktoruna anlatır. Bazen bir hekim bir insanı iyileştirir ve böylece ona, çocuklarına, ailesine, komşularına yumuşak müzik notaları gibi dokunur.Gözün gördüğü değil, gönlün gördüğü yürek der, Mevlana. İşte bu yüzden size, anlamak ve doğruyu uygulamak için bilim; uygulamak içinse gönül gözü gereklidir. Bu sorumluluğu kaldırabilmek, üstesinden gelebilmek için hem doğru insani değerlere sahip olmak hem de bilimin getirdiği donanıma sahip olmak gerekir. Hiç bitmeyen bir öğrencilik ve davranış tarzıdır hekimlik. Hekim yenilikleri ve değişimi takip etmelidir. En son ve en çağdaş yöntemleri bilgisiyle kavramalı ve uygulamalıdır. Bunları yaparken bilimsel ve bağımsız düşünmelidir. Etik, evrensel insana ait tüm değerlere saygılı olmalıdır. Sorumluluklarının fakında disiplinli, saygın bireyler olmalıdırlar. Sadece mesleki bilgiyi değil toplumuna karşı sorumlu olduğu kültürel değerleri, takip ettiği dünyaya ait sosyal kavramları bilmelidir ? dedi. Son olarak birinci sınıf tıp öğrencilerine seslenen Prof. Dr. Dilek Oğuz, ?Samimi, ön yargısız, eleştiriye açık, öz güveni yerinde ama kararında bir davranış profiline sahip olmanızı, bu kapıdan hekim olmanın gurruyla çıkmanızı sağlamak bizim görevimiz; sizler ise kendinizi geliştirmeli çıtanızı yüksek tutmalı, kültürünüzü, bilginizi, içinde bulunduğunuz toplumun değerlerine sahip olarak geçirmelisiniz? diyerek konuşmasını sonlandırdı. Hasta İle Konuşarak İşbirliği İçinde Olmalısınız Prof. Dr. Dilek Oğuz?un ardından Üniversitemiz Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Güler konuşma yaptı. Hastalarla konuşmanın gerekliliğini hekim adaylarına ve hekimlere anlatan Prof. Dr. Osman Güler, ?Hasta birtakım laboratuvar ve görüntüleme sonuçlarından oluşan bir havuz değildir. Tabiri caizse; bilinen oranda tuz, bilinen oranda şeker veya beklenilen görüntüde bt ya da mr değildir. Hasta her şeyden önce insandır ve kötü gününde size müracaat edendir. Bu insanın sizinle konuşmaya, size derdini anlatmaya ihtiyacı vardır. Bu nedenle öncelikle hastanızla konuşun, sohbet edin, şikayetini sorun. Kısa da olsa hastanın şikayetiyle ilgili olan fiziksel muayene, hastanın size güvenmesini sağlayacaktır. Hastaya, hastalığıyla ilgili iki cümle de olsa bilgi verin. Bu size ne sağlayacak? Tedavi aşamasında hastanın sizinle işbirliği içerisinde olmasını sağlayacaktır. Tedavinizin başarısına katkıda bulunacaktır.? dedi. Hekimlik Gücünü, İnsan Hayatına Hizmetten Alır Prof. Dr. Osman Güler, ?Sevgili meslektaşlarım hayat kutsaldır ve hepimiz bu kutsala hizmet ettiğimiz için kutsalız. Kutsal bir sanat olan mesleğimizin sorumluluğunu iyi bilmemiz lazım. Toplumda son yıllardır genel olarak tüm kesimlerde yaygın bir anlayış vardır. Para güçtür, güçlü olan saygı görür. Ancak şunu unutmayalım hekim gücünü ve saygınlığını paradan değil insan hayatına hizmetiyle alır? diyerek konuşmasını sonlandırdı. Tören, Prof. Dr. Figen ÇoşkununTıp öğrencilerine yemin ettirmesi, öğrencilerin beyaz önlüklerini giymeleri ve dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesi ile sona erdi. KRAL 71 GERÇEKLERİ YAZAR.

Başlık

23°