7 Haziran sonrası oluşan tabloda herkesin kafasında ayrı bir hesap, her kesin kafasında ayrı bir planı hayata geçirme var.
Bunları ayrı yazmak gerek. Lakin bir cümle ifade edeyim. Tayyip Erdoğan, uzlaşmacı
görünüp, yol alınamadığını göstermek ve ülkeyi erken seçime götürmek istiyor.
Görüşmelere geldiğimizde.
AK Parti?de koalisyon girişimleri, ilk sarsıntının atlatıldığı günün sabahında
başlandı. 8 Haziran Pazartesi günü itibariyle temaslara başlandı.
Elbette bu görüşmeler resmi olarak değildi.
İlk temaslar, bazı AK Partililerin aylardır belki yıllardır aramadıkları CHP ve
MHP?lileri aramak şeklinde yapıldı. Bu telefonlarda gündem daha çok seçim
değerlendirmeleri şeklinde oldu.
Bu yolla aynı zamanda karşı tarafın seçimleri nasıl değerlendirdiği konusunda
bir tür birinci elden izlenim alınmış oldu.
Sonrasında yapılan görüşmelerde bu temaslar ciddi ölçüde yardımcı oldu. Gayr-ı
resmi görüşmeler iki kanatta yürütülüyor. Biri CHP tarafı ile öteki MHP tarafı
ile.
Bu görüşmelere ilişkin yazacağım bilgilerin önemli bir kısmı ilgili kişiler tarafından belki doğrulanmayacak. Lakin resmiyete dökülmeyen her görüşmenin siyasette yalanlanma durumu olduğunu okuyucularımız gayet net bilir.
CHP ile yürütülen görüşmeleri değil, burada MHP ile yürütülen temasları paylaşıyorum. AK Parti ile MHP arasındaki görüşmelerde son aşamaya geldiği görüldüğü için CHP lideri Kılıçdaroğlu son hamlesini yaptı. ?Gel seni Başbakan yapalım? teklifinde bulunduğunu unutmamak lazım.
MHP?de önemli bir kesim, Genel Merkez?e büyük baskı yapıyor. ?Hükümette yer
alalım? diyorlar. Ama bu ?iktidarın bir yerinde olalım? baskısında
görüş beyan etme var. Lakin illa bu dağılımda farklılıklar var. Kimi AK Parti
ile kimi CHP ile koalisyona sıcak baktığı görülüyor.
MHP?den AK Parti ile gayr-i resmi temasları Genel Başkan Yardımcılarından
Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel yürütüyor.
Ruhsar Demirel, MHP içinde çok öne çıkmaz. Lakin onun Bahçeli?nin
sırdaşı olduğunu partiyi tanıyanların hepsi bilir.
Muhatabı ise kimi zaman Süreyya Sadi Bilgiç, kimi zaman Salih Kâbusuz oldu. Cemil Çiçek?in bile temaslarda bulunduğu konuşulurdu. Başta buna ihtimal vermeyenler, odasında Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül?ü buluşturunca, ?Galiba o iddialar da doğru imiş? demek durumunda kaldı.
İki parti arasında bakanlık dağılımları konusunda bile önemli mesafe alındı. AK Parti, Adalet Bakanlığı?na asla talip olunmama karşılığında İçişleri Bakanlığı?nı MHP?ye bıraktı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı MHP?ye verildi. Milli Eğitim Bakanlığı konusu ise iki parti arasında paylaşılabilmiş değil. Her iki parti de kendisinin ?mutlaka? almak istediği bakanlıklar arasında. Mesafe alınabilmiş değil.
Kültür ve Turizm Bakanlığı?nın ise önceleri olduğu gibi yine ayrılması benimsendi. Kültür Bakanlığı MHP?de, Turizm Bakanlığı tarafı ise AK Parti?ye veriliyor.
MHP?nin Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı?nı istediği de kulislerde dolaşıyor.
MHP tarafındaki bakanlık dağılımına gelince?
İçişleri Bakanlığı için Murat Başesgioğlu?nun adı geçiyor.
MHP?nin son dönemdeki ağır toplarından ekmelerdin İnsanoğlu?nun Meclis Başkanı olacağı konuşuluyor.
Bir başka ağır topu olan 2009?da ?Dünyadaki En Başarılı Merkez Bankası Başkanı? seçilen Durmuş Yılmaz?ın ise adı Ekonomi Bakanlığı için geçiyor.
Formun Altı