Bekir EROĞLU


ASRIN MUCİZESİ VE BİZ

ASRIN MUCİZESİ VE BİZ


Elin oğlu, 200 gramlık cihaz yapıp cebimize koymuş.
Bu cihaz hem radyo, hem televizyon, hem takvim, hem saat, hem telefon, hem müzik kutusu, hem pusula, hem fotoğraf makinesi, hem film oynatıcısı, hem de navigasyon aleti vb...

Hangi gün saat kaçta yağmur yağacak, sıcaklık kaç derece olacak, rüzgârlar hangi yönden esecek, ülke ülke, şehir şehir, ilçe ilçe bildiriyor bize...

Sokağa çıktın diyelim, 
Adımlarını sayıyor... 
Geçen hafta şu kadar adım attın, 
Bu hafta bu kadar, 
Geçen ay şu kadar, hepsini söylüyor... 
İyi duyuyor musun, diye kulak muayenesi bile yapıyor.

Borsa'yı dövizi, altını, gümüşü saniye saniye bildiriyor...
Bu mucize aletle bankaya uğramadan para trafiğini yönetiyorsun.
Binlerce sayfalık ansiklopediyi karıştırma zahmetine girmeden istediğin bilgiyi sana bir saniyede şak diye çıkarıp veriyor...

Hepimizin cebinde birer tane var bu aletten..
Artık yolumuzu, yönümüzü, bugünümüzü, yarınımızı onunla buluyoruz...

Sağlığımızı asrın mucizesi olan cihazlar ve ilaçlarla sürdürüyoruz.
Ne var ki bunların hepsi Batı dünyasında keşfediliyor, orada geliştiriliyor.
Ne biz, ne de İslam dünyası asrın keşiflerine katkıda bulunabiliyoruz...
Çünkü biz bambaşka konularla meşgulüz...
Göz damlası orucu bozar mı, şarkı dinlemek günah mıdır, deniz ürünü mekruh mudur?

Telefonu icat eden adam cennete mi gider cehenneme mi?
Seccade boyu halı kutsal mıdır, ayakkabı ile basan günaha girer mi?
Biz ve alimlerimiz bu çetin sorunları çözmekle uğraştık bin yıldır.
Ve hala oralardayız, yerimizde sayıyoruz vesselam...

Bekir Eroğlu